EKSFOLYATİF DERMATİT
Eksfolyatif dermatit (eritrodermi), vücudun en az %80’inin eritem ve
skuamla kaplı olduğu klinik bir tablodur.
Sıklık:
Eksfolyatif dermatit, dermatozların %1’ini oluşturur. Erkeklerde ve
40 yaşın üzerinde daha sık görülür.
Etyoloji:
Eksfolyatif dermatit, hastaların yarısında önceden varolan bir dermatoz
üzerinden gelişir. %25’inde ilaçlar, infeksiyonlar ve sistemik hastalıklar
sorumludur. %25 hastada ise herhangi bir neden saptanamaz.
Eksfolyatif Dermatitde Etyolojik Faktörler
I.Dermatozlar II.İlaçlar
Psoriasis Topikal: Sistemik:
Atopik dermatit Cıva Allopurinol
Staz dermatiti Katran Altın
Seboreik dermatit Sülfonamid Arsenik
Kontakt dermatit Kükürt Atebrin
Fotokontakt dermatit Boyalar Barbitüratlar
Norveç uyuzu Beta blokerler
Liken planus Difenil hidantoin
Lupus eritematozus Etilen diamin
Pitiriyazis rozea İyodürler
Dermatofitozlar İzoniyazid
Reiter sendromu Kinin
Pitiriyazis rubra pilaris Kinidin
Mikozis fungoides Klorokin
Pemfigus folyaseus Kodein
Büllöz pemfigoid NSAİ
Hailey-Hiley hastalığı Sülfonamid Penisilin
III.İnfeksiyonlar
Streptokoksik infeksiyonlar
Diğer infeksiyonlar
IV.Sistemik hastalıklar
Lenfomalar
Lösemiler
İç organ kanserleri
HIV infeksiyonu
V.İdyopatik
Patogenez:
Eksfolyatif dermatitte germinatif hücrelerin sayısı ve bunların mitotik
oranı artmış olup, hücrelerin epidermisden geçiş süresi kısalmıştır.
Bu nedenle deri yüzeyinden, normalde 0.5-1 g olan günlük skuam kaybı,
20-30 g’a kadar çıkabilir. Skuamların majör içeriği protein olup, sistemik
metabolizmaya yalnızca protein kaybının yan etkisi bulunmakta, diğer
maddelerin kaybının fazla bir önemi bulunmamaktadır.
Klinik:
Deri Belirtileri:
Eksfolyatif dermatitin başlangıç belirtisi eritemdir. Genellikle genital
bölge, gövde ve başı tutar, günler veya haftalar sonra tüm deri yüzeyi
eritemle kaplanır. Eritemli alanlar aynı zamanda ödemli olup, sarımtrak
bir eksüda sızmaya başlar. Birkaç gün sonra da lamellar tarzda bir deskuamasyon
belirir. Skuamların boyları akut dönemde büyüktür, tablo kronikleştikçe
küçülür. Skuamlar kolayca soyulan yapraklar halindedir, renkleri beyaz
ya da sarı olabilir. Başlangıçta epidermis incedir, daha sonra kalınlaşır.
Zaman zaman görülen sulantılı dönemler dışında deri genellikle kurudur.
Çoğu olguda şiddetli bir kaşıntı vardır. Saçlı deri tutulabilir, olguların
%25’inde alopesi vardır. Tırnak matriksleri etkilenebilir, başlangıçta
distrofik olan tınaklar sonunda dökülebilirler. Mukozalar genellikle
etkilenmez.
Klinik bulgulara dayanılarak, eksfolyatif dermatitin hangi nedenden
kaynaklandığı anlaşılamaz. Bununla birlikte özellikle erken dönemlerde,
altta yatan hastalığın tipik lezyonları bulunabilir.
Sistemik Belirtiler:
Eksfolyatif dermatitde, derinin yanısıra diğer organlar da tutulur.
Hastaların %60’ında lenfadenopati, %25’inde hepatomegali, %20’sinde
splenomegali vardır, taşikardi ve ödem sıktır. Isı kontrol mekanizmasında
bozuk vardır, olguların çoğunda ateş, bazılarında hipotermi görülür.
Olguların %65’inde anemiye, %30’unda eozinofiliye rastlanır. Serum albumini
her olguda düşüktür, bunun nedeni skuamlarla olan albumin kaybıdır.
Eksfolyatif dermatitli hastalarda, dökülen skuamlar ve buharlaşma yoluyla
büyük miktarda ekstrarenal su kaybı vardır.
Özellikle psoriatik kökenli olgularda steatore ile kendini gösteren
dermatojenik enteropati görülebilir.
Histopatoloji:
İdyopatik, ya da ilaç reaksiyonlarında ortaya çıkan eksfolyatif dermatitlerin
histopatolojileri spesifik değildir. Çoğunlukla akantoz ve hiperkeratoz
vardır, değişik derecede sponjioz ve abse formasyonuna rastlanır, parakeratoz
bulunabilir. Dermal papillalar uzamış ve genişlemiştir. Perivasküler
lenfosit, histiyosit, plazmosit, eozinofil ve nadiren de mast hücresi
infiltrasyonu vardır. Psoriasis veya pitiriyazis rubra pilaris gibi
hastalıklarda histopatolojiye dayalı olarak tanı konabilir.
Tedavi:
Öncelikle tablonun nedeni saptanmalıdır. İlaç reaksiyonlarında, ilacın
kesilmesiyle hızlı bir düzelme gözlenir. Tablo, yukarıda sıralanan sistemik
nedenlerden birine bağlıysa, temeldeki hastalık tedavi edilinceye kadar
eksfolyatif dermatit kalır.
Tedavide topikal kortikosteroidler ve antihistaminikler yararlı olabilir;
topikal tedavi yetersiz kalırsa, psoriasise bağlı olarak gelişen ve
idyopatik tablolarda sistemik kortikosteroidler kullanılır.
Ekstrarenal sıvı kaybının artması nedeniyle ortaya çıkabilen dehidratasyona
karşı önlem alınır.
Hastalığın seyri ve prognozu altta yatan hastalığa bağlıdır. İdyopatik
eksfolyatif dermatit sık sık yineler.
Ölüm, eksfolyasyonla doğrudan ilgili olmayıp, infeksiyon veya kardiyovasküler
komplikasyonlara bağlıdır.