İLAÇ ERÜPSİYONLARI
İlaç, hastalıkların tanı ve tedavisi, semptomların giderilmesi veya
önlenmesi için oral yolla, enjeksiyon yoluyla, inhalasyon yoluyla alınan,
yerel olarak deri ve mukozalara sürülen kimyasal maddeler olarak tanımlanabilir.
Bunların dışındaki bazı kimyasal maddeler de işe karışabilmektedir:
Son zamanlarda giderek artan sayıda kimyasal madde, yiyecek ve içeceklere
ya koruyucu olarak, yahut da renk veya tat vermek amacıyla katılmaktadır.
Tarım ve veteriner ilaçlarındaki kimyasal maddeler de insan gıdalarına
karışabilir.
İlaç reaksiyonları, herhangi bir organ sisteminde görülebilir. Deri
erüpsiyonları, görünür olmaları nedeniyle daha iyi bilinirler. Bu bakımdan,
en sık rastlanan reaksiyonlar deri reaksiyonlarıdır. Genellikle, bir
erüpsiyonun bir ilaca veya bir infeksiyona mı bağlı olduğuna, klinik
görünüme bakılarak karar verilemez. Spesifik bir klinik tablo oluşturan
ilaç sayısı azdır. En çok reaksiyona neden olan ilaçlar, başta penisilinler
olmak üzere antibiyotikler, sülfonamidler ve barbitüratlardır.
Sıklık:
İlaç erüpsiyonları, kadınlarda erkeklerden daha fazla görülür. Dermatoloji
kliniklerinde yatan hastalar arasındaki sıklığı %1-3 arasına değişmektedir.
Patogenez:
İlaca bağlı aşırı duyarlık reaksiyonları, allerjik bir duyarlanma sonucu
gelişir. Duyarlanmanın gelişmesinde, önce bir ilaç veya bir kimyasal
madde ile temas söz konusudur. Bu reaksiyonların bazıları doku yıkımıyla
sonlanmaktadır. İlaç reaksiyonları Tip I, II, III ve IV aşırı duyarlık
reaksiyonları sonucu ortaya çıkabilir. Bazı ilaçlar da nonimmünolojik
mekanizma ile erüpsiyonlara yol açabilirler.
Klinik belirtiler:
İlaç erüpsiyonlarının klinik belirtileri çok değişkendir. Bulgulara
bakılarak, herhangi bir ilacı suçlama olanağı çok azdır. Birbiriyle
hiç bir ilgisi bulunmayan ilaçlar aynı erüpsiyonu ortaya çıkarabildiği
gibi, herhangi bir ilaç farklı belirtilere de yol açabilir. Ateş, lenfadenopati,
mukoza tutulması olabildiği gibi, diğer doku ve organlar da etkilenebilir.
1. Ekzantematik (morbiliform) erüpsiyonlar:
İlaca bağlı deri erüpsiyonlarının en sık görülenidir. Çok sayıda ilaç
neden olabilir. Morbiliform erüpsiyonlar genellikle simetriktir. Eritemli
maküller ve papüller vardır. Purpurik maküller, kaşıntı olabilir. Çoğu
kez, hafif bir ateş ortaya çıkar. Lezyonlar genellikle gövdenin üst
kısmından ve basınca maruz kalan yerlerden başlarlar, daha sonra yayılırlar.
Erüpsiyon genellikle tedavinin ilk haftası içinde ortaya çıkar, bazı
olgularda tedavinin kesilmesinden 1-2 hafta sonra da gelişebilir. Sorumlu
ilaç daha sonra yeniden kullanıldığında erüpsiyonlar nüksetmeyebilir,
yahut da aynı şiddette veya daha şiddetli olarak nüksedebilir.
Morbiliform erüpsiyonlara en çok neden olan ilaçlar şunlardır: Penisilinler
ve diğer antibiyotikler, sülfonamidler, fenilbütazon, PAS, allopurinol,
izoniyazid, barbitüratlar, fenotiyazinler, atropin, aspirin, klorpromazin,
griseofulvin, insülin,...
2. Ürtiker:
İlaca bağlı deri reaksiyonları içerisinde ikinci sırayı ürtiker alır.
İlaca bağlı ürtiker, allerjik veya nonallerjik mekanizma ile gelişir.
Ürtiker oluşturabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin, aspirin, sülfonamidler,
kodein, allopurinol, antimon, antipirinler, barbitüratlar, bizmut, kloral
hidrat, klorpromazin, griseofulvin, ACTH, insülin, iyodürler, PAS, fenasetin,
kinin, sakarin,...
3. Purpurik ilaç erüpsiyonları:
İlaçlar, trombositopenik veya nontrombositopenik purpura oluşturabilirler.
Trombositopenik purpuraya neden olan ilaçların başlıcaları şunlardır:
Kinin, aspirin, PAS, klorotiyazid, sulfonamidler, sitostatikler. Bazı
ilaçlar kapillerlerde harabiyet yaparak, nontrombositopenik purpuraya
neden olabilirler: Karbromal, aspirin, sülfonamidler, barbitüratlar,
altın, fenilbütazon, kinin, kinidin.
4. Ekzematöz Erüpsiyonlar:
Herhangi bir ilaçla ilk temasdan sonra gelişen duyarlık sonucu, ilacın
daha sonra kullanılmasıyla o bölgede ekzematöz bir reaksiyon gelişebilir.
Sistemik ilaç kullanımıyla ortaya çıkması nadirdir.
Ekzematöz ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçlar şunlardır: Penisilin,
sülfonamidler, neomisin, fenotiyazinler, antihistaminikler, kinin,...
5. Eksfolyatif Dermatit:
İlaçlara karşı ortaya çıkan en ciddi reaksiyonlardan biridir. Reaksiyon
genellikle, ilacın alınımından haftalar sonra başlar. Tüm vücudu kaplayan
yaygın bir eritem olur, bunu eksfolyasyon izler.
Eksfolyatif dermatite en çok neden olan ilaçlar şunlardır: Fenilbütazon,
oksifenbütazon, altın tuzları, organik arsenik, barbitüratlar, cıva,
PAS, hidantoinler, izoniyazid, streptomisin,...
6. Fiks İlaç Erüpsiyonları:
Fiks ilaç erüpsiyonları, neden olan ilacın her kullanımında hep aynı
yer veya yerlerde ortaya çıkarlar. Lezyonlar ilacın alınımından birkaç
saat sonra belirirler. Başlangıçta koyu kırmızı olan, daha sonra violase
veya kahverengine dönen, keskin kenarlı, yuvarlak veya oval bir makül
vardır. Lezyon başlangıçta tek ise de, tekrarlanan ataklar sonucu sayısı
artabilir. Lezyonlar bazen ödemli olabilir, bazen üzerlerinde büller
gelişebilir.
Lezyonlar en çok gövde, ekstremitelerin proksimal kısımları ve glans
penisde yerleşir, ağız mukozası da tutulabilir. Lokal veya sistemik
semptomlar hafiftir veya yoktur. 7-10 günde eritem solar, iyileşme döneminde
pigmentasyon görülür. Hiperpigmente maküller aylarca, yıllarca kalabilir.
Daha sonra ortaya çıkan ataklar, pigmentasyonu artırır.
Fiks ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçları şöyle sıralayabiliriz:
Fenolftaleyn , barbitüratlar, oksifenbütazon, fenazon, sülfonamidler,
dapson, tetrasiklinler,...Yiyecek, dişmacunu ve ilaç kapsüllerine renk
veren maddeler de fiks ilaç erüpsiyonuna neden olabilir.
7. Likenoid İlaç Erüpsiyonları:
Çok sayıda ilaç, liken plana çok benzeyen veya ondan ayırdedilemeyen
bir erüpsiyon oluşturur. Erüpsiyon, haftalarca veya aylarca sürebilir,
iyileşirken yerlerinde sikatris ve pigmentasyon bırakabilir. Mukozalar
genellikle tutulmaz.
Likenoid ilaç erüpsiyonuna neden olabilen ilaçlar şunlardır: Kinin,
mepakrin, klorokin, kinidin, hidroklorotiyazid, klorotiyazid, altın,
PAS,...
8. Büllü İlaç Erüpsiyonları:
Hemen her ilaç erüpsiyonu, yeterince şiddetli olduğu zaman vezikül ve
bül oluşturabilir. Barbitüratlar, iyodürler, bromürler, sülfonamidler
büllü ilaç reaksiyonlarına neden olabilirler.
9. Eritema Multiforme (Eritem Polimorf):
Eritema multiforme, eritemli maküller, papüller, veziküller ve patognomonik
hedef veya iris lezyonlarla karakterlidir. Büller bulunabilir, hemorajik,
eroziv mukoza lezyonları gelişebilir. Eritema multiformeye neden olabilecek
ilaçlar şunlardır: Barbitüratlar, klorpropamid, griseofulvin, hidantoinler,
penisilin, fenotiyazinler, sülfonamidler, tiyazidler,...
10. Toksik Epidermal Nekrolizis (TEN, Lyell Sendromu):
Ciddi bir tablodur. Geniş eritemli alanlarla başlar, büyük flask büller
belirir. Ateş ve toksemi vardır. Epidermis, büyük parçalar halinde ayrılır
ve geriye eksüdatif bir yüzey kalır. TEN`e neden olabilen ilaçlar şunlardır:
Fenilbutazon (Novalgin, Baralgin, Epidosin, Optalidon,...), sulfonilüre,
barbitüratlar, hidantoinler, penisilin,...
11. Akneiform Erüpsiyonlar:
Bazı ilaçlar, akneyi şiddetlendirebildiği gibi, akneiform bir erüpsiyon
da oluşturabilir. Lezyonlar papülopüstüler karakterde olup, komedon
çoğu kez görülmez.
ACTH, kortikosteroidler, izoniyazid, etionamid, etambutol, halojenler,
oral kontraseptifler akneiform erüpsiyon oluşturabilen ilaçlar arasında
sayılabilir.
12. Alopesi:
İlaçların çoğu, tam olmayan veya tam bir saç kaybına neden olabilir.
Sitostatik ilaçlar, kolşisin, antikoagülanlar, tiroid ilaçları, talyum,
boraks, cıva, tiyamfenikol, antimalaryaller, PAS, heparin, kumarin,
indometasin, karbamazepin, allopurinol, gentamisin, lityum, propranolol
alopesiye yol açabilir.
13. Pigmentasyon Bozuklukları:
İlaçların deri ve deri eklerinde ortaya çıkardıkları bozuklukların çoğu
pigmentasyon azalması, bir kısmı pigmentasyon artması şeklindedir. Pigmenter
değişikliklere neden olabilen ilaçlar şunlardır: Metaller (arsenik,
gümüş, altın, bizmut, cıva), antimalaryal ilaçlar, hidantoinler, sitostatikler,
hormonlar (ACTH, oral kontraseptifler,...).
14. Fotosensitivite:
Fotosensitivite, derinin ışığa karşı anormal bir reaksiyonudur. Işığa
karşı duyarlılığa yol açan ilaçların başlıcaları şunlardır: Tetrasiklinler,
fenotiyazinler, klorotiyazid, hidroklorotiyazid, sulfonamidler,...
15. Vasküler Reaksiyonlar:
a.Eritema nodozum: Sulfonamidler ve oral kontraseptifler suçlanır.
b.SLE: Neden olabilen ilaçlar şunlardır: Prokainamid, hidralazin, INH,
fenitoin, oral kontraseptifler, penisilin, sulfonamidler, tetrasiklinler,
streptomisin, griseofulvin,...
İlaca bağlı SLE'nin, klasik SLE'den bazı farkları vardır:
-Neden olan ilaç kesildiğinde, belirtiler kendiliğinden kaybolur. Aynı
ilaç tekrar kullanıldığında hastalık yineler.
-Anti-DNA antikor negatiftir.
-Böbrek tutulumu yoktur.
16. İlaçlara bağlı pemfigus:
Lezyonlar pemfigus folyaseusa benzer. D-penisilamin, kaptopril, rifampisin,
penisilin, pirazolin, tiyopronin, fenobarbital, barbital bildirilen
ilaçlardır.
Laboratuvar:
İlaç reaksiyonlarında laboratuvar incelemeleri, in vitro ve in vivo
testler olmak üzere iki grupta toplanır.
a. İn vitro testler:
-Periferik kan yayması: Eozinofili görülmesi, ilaç erüpsiyonları için
önemli bir ipucudur.
-Sedimantasyon: Şiddetli ilaç erüpsiyonlarında sedimantasyon hızı sıklıkla
artar.
-Karaciğer fonksiyon testleri: Bazı durumlarda gerekebilir.
-Hemoglobin, hematokrit: Sülfonamid ve sülfon grubu ilaçlarda hemoglobin
ve hematokrit değerlendirmeleri önem taşır.
-Bazofil degranülasyon testleri,
-Lenfosit kültürü,
-Makrofaj migrasyon inhibisyon faktör,
-Radyoallergosorbent test (RAST).
b. İn vivo testler:
-İlacın kesilmesi,
-İlacın yeniden verilmesi: Bir reaksiyon düzeldikten sonra, aynı ilacın
kullanılmasıyla aynı reaksiyon gelişirse, o ilaç güvenilebilir bir biçimde
suçlanabilir.
-Deri testleri:
-İntradermal test,
-Kazıma testi,
-Pikür testi,
-Pasif transfer testleri,
-Yama testleri.
-Histopatoloji: Histopatolojik incelemeler, ilaç erüpsiyonlarının bazılarında
tanıya yardımcı olabilir.
Tanı:
Tanı, dikkatli muayene, bulguların uygun olarak sınıflandırılması, ilaç
alımı ile reaksiyonun ortaya çıkışı arasındaki süre, laboratuvar sonuçlarının
klinik tablo ile karşılaştırılması esasına dayanır.
İlaç reaksiyonu olduğu düşünülen bir tabloda, hastanın kullandığı tüm
ilaçlar sorulmalıdır. Reçetesiz olarak kullanabileceği ilaçlar da unutulmamalıdır.
Bir ilacın aylardır veya yıllardır kullanılıyor olması, onun reaksiyona
yol açmayacağı anlamına gelmez; ancak en şüpheli ilaçlar hayatta ilk
defa son birkaç hafta içinde başlanılanlardır.
Tedavi:
Hafif ilaç erüpsiyonlarının büyük çoğunluğu, neden olan ilaç kesildikten
sonra hızla düzelir. İlaç kesildikten sonra semptomatik tedavi yapılır:
1. Antihistaminikler,
2. Şiddetli olgularda sistemik kortikosteroidler,
3. Yaş pansumanlar,
4. Topikal kortikosteroidler kullanılabilir.